Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kalbinde nefretten duvarlar örülü bir adam..
Sayfa 9
Sır garip bir şekilde aşikâr olmuştu; İnsanlardı şehirden nefret ettiren, yine insanların sevdirdiği gibi şehri...
Reklam
Özlüyorum çocukluğumu. Önce çamura bulanan ellerimken, artık yüreğim oldu. Ah anne sen ellerimi suya tutunca akıp giderdi çamur. Kalbimdeki çamuru neyle akıtacağım söylesene.
Kitaplar okuyorum her gün. İçinde belki rastlarım diye kendime..
Ve bilirsin şehre küs adamlar nefretlerini daima gizli tutarlar..
Reklam
Değerli yazar bu kadar meraklı olmamanız gerekiyor. Bırakın bazı şeyler gizli kalsın. Aslında benim tek sırrım şehirden neden nefret ettiğim değil. Ben, okuduğum kitapları da gizli tutarım. Bak, mesela kitabımın dışını ciltledim. Adını okuyamıyorsun.
Bir müddet ikisi de yalnızca rüzgarla yağmuru dinledi. Bir müddet huzura karıştılar.
Kaldırımın bir köşesinde oturuyordu. İlgilendirmiyordu onu kısalan yollar, gökdelenler, makineli tüfekler, maaş artışı, enflasyon, sermaye. Balkanlardan gelen soğuk hava dalgaları arasında bir beyit ezberlemişti yalnızca. Dil ile zihni arasında gidip gelirdi o beyit. . . . "Can verme sakın aşka ki aşk afet-i candır Aşk afet-i can olduğu meşhuru cihandır Sakın isteme sevda gamını aşkta her an Aşk derdinin ki hasılı yalnızca ziyandır"
18 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.